Slider
Yöresel
Teknoloji
Dünya
Slider
Saglık
Videos
İzmir’in Çiğli ilçesinde, bir tır şoförü tartıştığı başka bir tır şoförünün üzerine tırpanla yürüdü. Yaşanan olay ise başka bir sürücü tarafından saniye saniye görüntülendi.
İzmir’in Çiğli ilçesinde, bir tır şoförü tartıştığı başka bir tır şoförünün üzerine tırpanla yürüdü. Yaşanan olay ise başka bir sürücü tarafından saniye saniye görüntülendi.
Yöresel
Suriye Devlet Başkanı Başer Esad, 2001 yılında aldığı Légion d'Honneur nişanını Fransa'nın ABD'ye köle olduğunu söyleyerek geri verdi.
Suriye Devlet Başkanı Başer Esad 2001 yılında aldığı Légion d'Honneur şeref nişanını Fransa'ya iade etti. Esad " ABD'ye köle olan bir ülkenin ödülünü taşımayacağını" söyledi.
"BU BİR ONUR DEĞİLDİR"
Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Dışişleri bakanlığı Fransa Cumhuriyeti tarafından Devlet Başkanı Esad'a takılan Légion d'Honneur nişanını iade etti. Başkan Esad'ın teröristleri destekleyen ABD'nin takipçisi ve kölesi olan bir ülkenin verdiği nişanı takması bir onur değildir" dedi.
Esad'ın hamlesi Fransa'nın nişanı geri çekmek için disiplin süreci başlattığını açıklamasının ardından geldi.
FRANSA, ABD'YE DESTEK VERDİ
Fransa kısa bir süre önce Suriye'nin kimyasal silahlar kullandığı iddialarının üzerine hava saldırıları düzenleyen ABD ve İngiltere'ye katılmıştı. Suriye nişanı Şam'daki Romanya Büyükelçiliği üzerinden Fransa'ya iade etti.
Esad 2001 yılında görevi babasından devraldıktan sonra nişanın en yüksek kademesine layık görülmüştü. Fransa her yıl insan hakları, basın özgürlüğü ve benzer çalışmalarda Fransa'ya verilen hizmetler için 3 bin kişiye Légion d'Honneur nişanı veriyor
Dünya - Random
Filistinlilerin başlattıkları "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterilerinin 4'üncü Cuma gününde İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 4 kişi öldü, 465'ten fazla kişi yaralandı.
İsrail askerlerinin gerçek mermi ve orantısız güç kullanımına rağmen Filistinliler, Gazze sınırında toplandı. Gösterilerde 4 Filistinli hayatını kaybetti.
GAZZE SINIRINDA GÖSTERİLER DEVAM ETTİ
İsrail ablukası nedeniyle 2006'dan beri büyük bir insani kriz yaşayan Gazze Şeridi'ndeki "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterileri, dördüncü haftasında da sürüyor.
"Şehitler ve Esirler Cuması" adı verilen "Büyük Dönüş Yürüyüşü"nün dördüncü cumasındaki gösterilerin en önemli adresi yine Gazze sınırı oldu.
KESKİN NİŞANCILARIN HEDEFİ OLMAMAK İÇİN LASTİK YAKTILAR
Ablukanın kaldırılmasını ve İsrail'in gasbettiği topraklarına geri dönüş haklarının verilmesini talep eden Gazzeliler, sabah saatlerinden itibaren sınıra geldi.
Göstericiler, İsrail keskin nişancılarına hedef olmamak için Gazze sınırında bugün de lastik yakıyor. Siyah dumanların yükseldiği Gazze sınırında, ellerinde Filistin bayrakları taşıyan binlerce gösterici farklı bölgelerde barışçıl protestolarına devam ediyor.
GÖSTERİLERDE 4 FİLİSTİNLİ ÖLDÜ
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, bugünkü gösterilerde 2 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği açıkladı ve ölü sayısı 4'e çıktı.
Bakanlıktan yapılan son açıklamaya göre ise yaralı sayısı 465'e yükseldi.
OLAYLAR 30 MART'TAN BU YANA DEVAM EDİYOR
Hastaneye kaldırılan 174 yaralıdan ikisinin durumunun ağır olduğu belirtilen açıklamada, göstericilerden 96'sının İsrail askerlerinin gerçek mermiyle ateş açması sonucu yaralandığı kaydedildi.
Gazze Şeridi'nde 30 Mart'tan bu yana devam eden gösterilerde İsrail askerleri tarafından öldürülen Filistinlilerin sayısı 39'a yükseldi. Gösterilerde bugüne kadar 3 bin 500'den fazla Filistinli yaralandı.
Dünya - Random
Hindistan'da günlerce toplu tecavüze uğradıktan sonra öldürülen 7 yaşındaki çocuğun, Müslümanları bölgeden sürmek isteyen Hindu bir grup erkek tarafından katledildiği anlaşıldı.
Hindistan'da 7 yaşındaki kız çocuğunun bir çete tarafından toplu tecavüze uğrayıp öldürülmesi üzerine ülkenin Jammu ve Keşmir eyaletlerinde protesto gösterileri düzenlendi.
KAÇIRAN KOMŞU ÇIKTI
Kız çocuğunun cansız bedeni, Uttar Pradesh eyaletinin Etah semtindeki bir düğünden kaybolduğuktan sonra sabah saatlerinde bir şantiyede bulundu. Polis, düğün için çadır kuran komşulardan birinin, kızı tenha bir binaya çektiği şüphesiyle gözlatına alındığını açıkladı. Etah Emniyet Müdürü, sözkonusu şahsın kaçtığını ancak saatler içinde yakalanıp tutuklandığını belirtti.
8 KİŞİ TUTUKLANDI
Boğularak öldürüldüğü anlaşılan kız çocuğunun bir Hindu tapınağında günlerce uyuşturulup tecavüze uğradığını ve dövüldüğü açıklandı. Tecavüz ve cinayet suçlamasıyla toplam 8 erkek tutuklandı.
AMAÇ MÜSLÜMANLARI KAÇIRMAK
Polis, sanığın kızı bilerek hedef aldığını çünkü egemen Hinduların göçebe Müslüman aşiretini bölgeden sürmek istediklerini ifade etti.
Ulusal Suç Kayıtları Bürosu'nun son rakamlarına göre 2015 yılında Hindistan'da yaklaşık 11.000 çocuk tecavüz vakası rapor edildi.
KAÇIRAN KOMŞU ÇIKTI
Kız çocuğunun cansız bedeni, Uttar Pradesh eyaletinin Etah semtindeki bir düğünden kaybolduğuktan sonra sabah saatlerinde bir şantiyede bulundu. Polis, düğün için çadır kuran komşulardan birinin, kızı tenha bir binaya çektiği şüphesiyle gözlatına alındığını açıkladı. Etah Emniyet Müdürü, sözkonusu şahsın kaçtığını ancak saatler içinde yakalanıp tutuklandığını belirtti.
8 KİŞİ TUTUKLANDI
Boğularak öldürüldüğü anlaşılan kız çocuğunun bir Hindu tapınağında günlerce uyuşturulup tecavüze uğradığını ve dövüldüğü açıklandı. Tecavüz ve cinayet suçlamasıyla toplam 8 erkek tutuklandı.
AMAÇ MÜSLÜMANLARI KAÇIRMAK
Polis, sanığın kızı bilerek hedef aldığını çünkü egemen Hinduların göçebe Müslüman aşiretini bölgeden sürmek istediklerini ifade etti.
Ulusal Suç Kayıtları Bürosu'nun son rakamlarına göre 2015 yılında Hindistan'da yaklaşık 11.000 çocuk tecavüz vakası rapor edildi.
Dünya - Random
Suudi Arabistan, Black Panther filminin gösterildiği ilk seansla, 35 yıl sonra ilk kez bir sinema açacak. Bu durum, ülkedeki reform hareketlerinin de önemli bir işareti olarak kabul ediliyor.
Suudi Arabistan'ın sinema yasağını kaldırma kararı, toplumdaki daha genel bir değişimin yansıması. Riyadyönetiminin son 35 yıldır ilk kez ülkede bir sinema açma kararı, Suudi Arabistan'daki daha geniş kapsamlı bir dönüşümün de işareti. On yıllar süren yasağın ardından, sinemaya gidilmesine şimdi neden izin veriliyor?
DEĞİŞİMİN İKİ SEBEBİ VAR
Tahttaki Suud hanedanı 20. yüzyılda gücünü iki kaynaktan alıyordu. Büyük petrol zenginliği ve muhafazakar din adamlarıyla gayriresmi uzlaşma.
Ancak şimdi ülke, artık petrol zenginliğinin kamu harcamalarına ve istihdam yaratmaya yetmediği, din adamlarının kraliyet ailesinin yeni liderleri üzerindeki nüfuzunun eskiye kıyasla azaldığı 21. yüzyıla uyum sağlamak zorunda.
GENÇ NÜFUSLA BAĞ KURMAK İSTİYORLAR
Suudi Arabistan'ın nüfusu, diğer Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi büyük ölçüde genç. 32 milyonluk nüfusun büyük kısmı 30 yaşın altında. Kral Salman, en ufak oğullarından birini, 32 yaşındaki Muhammed bin Selman'ı, kısmen bu genç nüfusla bağ kurabilmek için veliaht prens yaptı.
Ancak kısaca MBS diye tanınan veliaht prensin önünde zor bir görev var.
Genç Suudiler'in, büyük ihtimalle anne ve babalarınınkiyle aynı standartlarda yaşayamayacağı, daha az petrole bağımlı bir ekonomiye geçişe nezaret etmesi gerekiyor. Gençlerin kamuda garanti işleri olmayacak ve özel sektörde de daha sıkı çalışmak zorunda kalacaklar.
Barınma masraflarındaki artış genel bir şikayet, sağlık ve eğitim de özelleştirilmeye başlanıyor.
Batılı gözlemciler uzun süredir Suudi Arabistan'ın en nihayetinde halka dağıttığı ekonomik yardımları kesmek zorunda kalacağını ve bunun da daha fazla siyasi hak verilmesi baskısını beraberinde getireceğini söylüyor.
Ancak MBS, farklı bir model öneriyor gibi görünüyor.
"DAHA ÇOK ÇALIŞ, DAHA ÇOK EĞLEN"
Uygulamada "Daha sıkı çalışın, sistemi eleştirmeyin ama daha fazla eğlenin" diyor.
Komşu Dubai'deki gibi, daha fazla siyasi özgürlük yerine daha fazla sosyal özgürlük öneriyor. Sinemalar da bunun bir parçası.
SUUDİLER NE İSTİYOR?
Ama Suudiler gerçekten daha liberal bir toplum istiyor mu?
Suudi yetkililer, uzun yıllardır halkın muhafazakar olduğunu, şimdiyse daha açık, dinamik ve teknoloji teknoloji meraklısı bir toplum izlenimi verdiklerini söylüyor.
Aslında, Suudi Arabistan'daki sosyal tutumlar çok çeşitli. Büyük bir toprak parçasına yayılmış insanların çok farklı yaşam deneyimleri ve gelir düzeyleri var.
Bir milyondan fazla Suudi ülke dışında eğitim görürken, diğerleri yoğun biçimde geleneksel kültürlerini yaşıyor. Kadınların yaşamları çok farklı
Özellikle kadınların yaşamları birbirinden çok farklı. Çünkü eğitim görme, seyahat etme ve çalışmalarına erkek vasileri, evli değillerse babaları, evlilerse kocaları karar veriyor.
Hükümet, kadınların otomobil sürme yasağına son verir ve yıllardır yasaklanan konserleri ve filmleri teşvik ederken, değişimin hızı ve ülkenin geliştirmesi gereken kültür türleriyle ilgili bir tartışma yapılıyor.
Bu tartışma, konu kadın haklarına geldiğinde özellikle yoğunlaşıyor.
YASAK FİİLEN DELİNMİŞTİ
Mesele filmlere geldiğindeyse, teknoloji zaten sinema yasağını bir saçmalığa dönüştürmüştü.
2014'te yapılan bir ankete göre Suudi kullanıcıların üçte ikisi her hafta bir kez internette film izliyor. Her 10 Suudi'den 9'unun akıllı telefonu var.
Suudiler, Bahreyn ve Dubai'ye yapılan ucuz uçak seferleriyle oradaki sinemalara gidebiliyor.
Devlet havayolu şirketi Suudi Havayolları uçuşlarında film gösteriyor. Ancak çıplak kollar ve şarap şişeleri gibi "uygunsuz" görüntüler çoğunlukla buzlanıyor.
Ülkede spontane film festivalleri bile yapılıyor.
Ayrıca Suudiler film yapmaya da başladı. Wadjda filmi Cannes'da Altın Palmiye ödülü aldı. "Barakah Barakah ile buluşuyor" adlı bir romantik komedi de çekildi. Sinemaların ortağı Suudi varlık fonu
Suudi hükümetinin bir araştırmasına göre, halk geçen yıl diğer Ortadoğu ülkelerinde eğlence ve konaklamaya 30 milyar dolardan fazla para harcadı.
Bu rakam, Suudi Arabistan'ın Gayrisafi Yurtiçi Hasılası'nın yüzde 5'ine yakın.
Petrol geliri düşen ekonomide yeni sektörler canlandırılmaya çalışılırken, eğlence sektörünü açıp, istihdam yaratabilecek bu parayı ülke içinde tutmak gibi gayet açık bir ekonomik argüman var.
Aslında Suudi Arabistan'da açılan ilk sinemaların sahibi de uluslararası zincir AMC ile ortaklığa giden Suudi varlık fonu.
DİN ADAMLARIN ROLÜ DEĞİŞİYOR
Hükümet sadece sinema açmıyor, bunlardan kar elde etmeyi de umuyor.
Aslında doğru soru "Neden şimdi?" yerine, "Neden bu kadar uzun sürdü?" olabilir.
Aslında yasağın hiç kamuoyunun tutumuyla ilgisi yoktu. Muhafazakar sosyal politika, kısmen nüfuzlu din adamlarını tatmin etmek için tasarlanmıştı.
Bu gayriresmi pazarlıkta din adamları otoriteye boyun eğilmesini vaaz ediyor, karşılığında sosyal yaşam ve aile hukukunda büyük bir etkiye sahip oluyorlardı.
Bu din adamlarının siyasi ve sosyal rolleri değişiyor.
Evet, devletin atadığı din adamları hala görevlerinde, hala muhafazakar görüşlerini vaaz ediyorlar ancak siyasi liderlerin kararlarına saygı gösteriyorlar.
2017'de ülkenin baş müftüsü, sinameların "utanmazca ve ahlakdışı" filmler gösterebileceğini ve iki cinsiyetin bir arada olmasını teşvik edebileceğini söylemişti.
Eskiden böyle bir karar tartışılırdı, ancak artık durum bu değil. Din adamlarına daha az güç sinyali Din adamları ülkenin kuruluşundan beri, otoriteye sosyal onay ve boyun eğişe yardım eden önemli kanaat önderleri olarak görülmüştü.
Ama din adamlarının sosyal nüfuzu aynı zamanda, bir şeye karşı çıktığında halkın önemli kesimlerini peşlerinden sürükleyebilmeleri anlamına da geliyordu.
HANEDAN, DİN ADAMLARININ GÜÇLENMESİNİ İSTEMİYOR
Ülkenin mevcut lider kadrosu, aşırılık yanlısı İslamcılara ilham verseler de siyasi gücü paylaşmak için daha barışçıl talepler dile getirseler de din adamlarının güçlenmesinin siyaseten tehlikeli olduğunu düşünüyor.
Hükümet, din adamlarının geçmişe kıyasla daha az güç ve nüfuza sahip olacaklarının işaretlerini veriyor.
Riyad'daki sinemada yapılan ilk gösterim de eğlence ve dinlence sektörünün, derin siyasi, ekonomik ve sosyal hareketliliği gözler önüne serebileceğini gösteriyor.
Genç Suudiler'in, büyük ihtimalle anne ve babalarınınkiyle aynı standartlarda yaşayamayacağı, daha az petrole bağımlı bir ekonomiye geçişe nezaret etmesi gerekiyor. Gençlerin kamuda garanti işleri olmayacak ve özel sektörde de daha sıkı çalışmak zorunda kalacaklar.
Dünya
Galatasaray Kadın Basketbol Takımı, ikinci kez EuroCup şampiyonu oldu.Galatasaray Kadın Basketbol Takımı, EuroCup finali rövanşında İtalyan ekibi Reyer'e 72-65 yenilmesine rağmen ilk maçtaki 22 sayılık avantajla şampiyonluğa ulaştı.
Sarı-kırmızılılar, İstanbul'da yapılan ilk maçta 90-68 yendiği Reyer ile İtalya'nın Venedik kentinde karşılaştı.
Çekişmeli başlayan maçta Galatasaray, ilk 4 dakikayı 8-5 önde geçti. Galatasaray'ın Işıl Alben, Dubljevic ve Petronyte ile bulduğu sayılara 3 sayı çizgisinin gerisinden kaydettiği basketlerle cevap veren Reyer, 8. dakikada öne geçti: 15-14. Kalan bölümde Reyer'in yaptığı hataları iyi değerlendirerek Petronyte ve Davis ile sayılar bulan Galatasaray, ilk çeyreği 20-16 önde tamamladı.
Reyer, ikinci periyodun başında yakaladığı 10-0'lık seriyle öne geçerek 12. dakikada 6 sayılık fark yakaladı: 26-20. Birçok top kaybı yapan sarı-kırmızılılar karşısında Reyer, Williams, Walker ve Bestagno'nun kazandırdığı sayılarla 16. dakikayı 32-26 önde geçti. Ardından Galatasaray Petronyte'nin savunmada ve hücumda sergilediği etkili performansla farkı azaltsa da Ruzickova ile boyalı alandan sayılar bulan Reyer, soyunma odasına 38-34 önde gitti.
İkinci yarının başında basit top kayıpları yapan Galatasaray karşısında De Pretto ile etkili olan Reyer, 23. dakikayı 44-36 önde geçti. Reyer, Williams'ın pota altından ve 3 sayı çizgisinin gerisinden üst üste attığı basketlerle 27. dakikada farkı çift hanelere çıkardı: 54-43. Galatasaray, Davis'in arka arkaya attığı sayılarla çeyreğin bitimine 58 saniye kala farkı 4'e düşürdü: 56-52. Reyer, final periyoduna 58-52 üstün girdi.
Dördüncü periyodun ilk bölümünde Williams, Dotto ve Walker ile basketler bulan Reyer, 34. dakikada 12 sayılık fark yakaladı: 66-54. Kalan bölümde farkı düşüren Galatasaray, karşılaşmadan 72-65 mağlup ayrılmasına karşın ilk maçta elde ettiği 22 sayılık avantajla FIBA EuroCup'ın sahibi oldu.
AVRUPA'DAKİ ÜÇÜNCÜ KUPA
Galatasaray, organizasyonda mutlu sona ulaşarak Türkiye'ye üçüncü Avrupa kupasını getirdi.
Sarı-kırmızılı takım, 2008-2009 sezonunda FIBA Avrupa Kupası, 2013-2014 sezonunda ise FIBA Avrupa Ligi şampiyonluğu yaşamıştı.
ŞAMPİYON KUPASINI ALDI
Galatasaraylı oyuncular ve teknik heyete, madalyalarını FIBA Avrupa Başkanı Turgay Demirel verdi. Demirel, FIBA EuroCup Kupası'nı takım kaptanı Işıl Alben'e takdim etti.
Kupa töreninin ardından saha ortasında basın mensuplarına poz veren sarı-kırmızılı oyuncular ve teknik heyet, Quenn'in "We are the champions" şarkısı eşliğinde şampiyonluğu taraftarlarıyla kutladı.
Sarı-kırmızılı basketbolcular, kupayı taraftarlara götürerek şampiyonluk sevincini paylaştı.
Öte yandan, FIBA Avrupa Kupası'nda ikincilikle yetinmek zorunda kalan Reyer'in teknik ekibi ve oyuncuları ise madalyalarını FIBA Avrupa İcra Kurulu Direktörü Kamil Novak'dan aldı.
REYER: 72 - GALATASARAY: 65
Salon: Palasport Taliercio
Hakemler: Andris Aunkrogers (Letonya), Janusz Calik (Polonya), Boris Krejic (Slovenya)
Reyer: Williams 16, Carangelo, De Pretto 9, Ruzickova 12, Little 8, Kacerik, Micovic, Walker 11, Dotto 4, Bestagno 12
Galatasaray: Epoupa 4, Işıl Alben 8, Quigley 5, Dubljevic 8, Petronyte 19, Kobryn, Davis 21, Tuğba Taşcı
1. Periyot: 16-20
Devre: 38-34
3. Periyot: 58-52
Random - Spor
Erken seçimle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Haziranda söz veriyorum bu ülkeye huzur gelecek" dedi. CHP lideri adaylığı hakkındaki soruyu ise "Bunu ben değil PM ve yetkili organlarımız belirler" şeklinde yanıtladı.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran olarak belirlenen erken seçim gündemiyle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu.
"Haziranda seçimleri gerçekleştireceğiz. Haziran güzel ve aydınlık bir ay. Karanlığın az aydınlığın fazla olduğu bir ay. Kirazların bol olduğu bir aydır. Haziran iyilerin galip geldiği kötülerin yenildiği bir aydır" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Hepimiz haziran için mücadele edeceğiz. Bu ülkenin gerilimden büyük acılar çektiğini biliyoruz. Hepimiz haziran için mücadele edeceğiz. Haziranda söz veriyorum bu ülkeye huzur gelecek. Demokrasiyi getireceğiz. Ağaçlar gerçek anlamda çiçek açacak."
Kılıçdaroğlu, kamuoyunun cevabını merakla beklediği 'aday olacak mısınız' sorusunu ise "Bunu ben değil PM ve yetkili organlarımız belirler. Önümüzdeki günlerde PM'yi toplayacağız. Adayımızı böylece belirleyeceğiz" diyerek yanıtladı.
"DİĞER PARTİ LİDERLERİYLE GÖRÜŞÜYORUZ"
Gelen soru üzerine ittifak konusuna da değinen CHP lideri, "Diğer parti liderleriyle görüşüp bir karar alacağız. Kim demokrasiden yanaysa, tek adam rejimine karşıysa herkesi haziran ayında bekliyoruz" diye konuştu.
Manşet
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
20 Nisan 2018 Cuma
Fransa Operasyona Katıldı, Suriye Esad'a Verilen Nişanı İade Etti
Suriye Devlet Başkanı Başer Esad, 2001 yılında aldığı Légion d'Honneur nişanını Fransa'nın ABD'ye köle olduğunu söyleyerek geri verdi.
Suriye Devlet Başkanı Başer Esad 2001 yılında aldığı Légion d'Honneur şeref nişanını Fransa'ya iade etti. Esad " ABD'ye köle olan bir ülkenin ödülünü taşımayacağını" söyledi.
"BU BİR ONUR DEĞİLDİR"
Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Dışişleri bakanlığı Fransa Cumhuriyeti tarafından Devlet Başkanı Esad'a takılan Légion d'Honneur nişanını iade etti. Başkan Esad'ın teröristleri destekleyen ABD'nin takipçisi ve kölesi olan bir ülkenin verdiği nişanı takması bir onur değildir" dedi.
Esad'ın hamlesi Fransa'nın nişanı geri çekmek için disiplin süreci başlattığını açıklamasının ardından geldi.
FRANSA, ABD'YE DESTEK VERDİ
Fransa kısa bir süre önce Suriye'nin kimyasal silahlar kullandığı iddialarının üzerine hava saldırıları düzenleyen ABD ve İngiltere'ye katılmıştı. Suriye nişanı Şam'daki Romanya Büyükelçiliği üzerinden Fransa'ya iade etti.
Esad 2001 yılında görevi babasından devraldıktan sonra nişanın en yüksek kademesine layık görülmüştü. Fransa her yıl insan hakları, basın özgürlüğü ve benzer çalışmalarda Fransa'ya verilen hizmetler için 3 bin kişiye Légion d'Honneur nişanı veriyor
'Büyük Dönüş Yürüyüşü'nün 4'üncü Cuma Gününde Bilanço Ağırlaştı: 4 Ölü, 465 Yaralı
Filistinlilerin başlattıkları "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterilerinin 4'üncü Cuma gününde İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 4 kişi öldü, 465'ten fazla kişi yaralandı.
İsrail askerlerinin gerçek mermi ve orantısız güç kullanımına rağmen Filistinliler, Gazze sınırında toplandı. Gösterilerde 4 Filistinli hayatını kaybetti.
GAZZE SINIRINDA GÖSTERİLER DEVAM ETTİ
İsrail ablukası nedeniyle 2006'dan beri büyük bir insani kriz yaşayan Gazze Şeridi'ndeki "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterileri, dördüncü haftasında da sürüyor.
"Şehitler ve Esirler Cuması" adı verilen "Büyük Dönüş Yürüyüşü"nün dördüncü cumasındaki gösterilerin en önemli adresi yine Gazze sınırı oldu.
KESKİN NİŞANCILARIN HEDEFİ OLMAMAK İÇİN LASTİK YAKTILAR
Ablukanın kaldırılmasını ve İsrail'in gasbettiği topraklarına geri dönüş haklarının verilmesini talep eden Gazzeliler, sabah saatlerinden itibaren sınıra geldi.
Göstericiler, İsrail keskin nişancılarına hedef olmamak için Gazze sınırında bugün de lastik yakıyor. Siyah dumanların yükseldiği Gazze sınırında, ellerinde Filistin bayrakları taşıyan binlerce gösterici farklı bölgelerde barışçıl protestolarına devam ediyor.
GÖSTERİLERDE 4 FİLİSTİNLİ ÖLDÜ
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, bugünkü gösterilerde 2 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği açıkladı ve ölü sayısı 4'e çıktı.
Bakanlıktan yapılan son açıklamaya göre ise yaralı sayısı 465'e yükseldi.
OLAYLAR 30 MART'TAN BU YANA DEVAM EDİYOR
Hastaneye kaldırılan 174 yaralıdan ikisinin durumunun ağır olduğu belirtilen açıklamada, göstericilerden 96'sının İsrail askerlerinin gerçek mermiyle ateş açması sonucu yaralandığı kaydedildi.
Gazze Şeridi'nde 30 Mart'tan bu yana devam eden gösterilerde İsrail askerleri tarafından öldürülen Filistinlilerin sayısı 39'a yükseldi. Gösterilerde bugüne kadar 3 bin 500'den fazla Filistinli yaralandı.
19 Nisan 2018 Perşembe
Müslümanları Bölgeden Uzaklaştırmak İçin 7 Yaşındaki Çocuğa Günlerce Tecavüz Edip Öldürdüler
Hindistan'da günlerce toplu tecavüze uğradıktan sonra öldürülen 7 yaşındaki çocuğun, Müslümanları bölgeden sürmek isteyen Hindu bir grup erkek tarafından katledildiği anlaşıldı.
Hindistan'da 7 yaşındaki kız çocuğunun bir çete tarafından toplu tecavüze uğrayıp öldürülmesi üzerine ülkenin Jammu ve Keşmir eyaletlerinde protesto gösterileri düzenlendi.
KAÇIRAN KOMŞU ÇIKTI
Kız çocuğunun cansız bedeni, Uttar Pradesh eyaletinin Etah semtindeki bir düğünden kaybolduğuktan sonra sabah saatlerinde bir şantiyede bulundu. Polis, düğün için çadır kuran komşulardan birinin, kızı tenha bir binaya çektiği şüphesiyle gözlatına alındığını açıkladı. Etah Emniyet Müdürü, sözkonusu şahsın kaçtığını ancak saatler içinde yakalanıp tutuklandığını belirtti.
8 KİŞİ TUTUKLANDI
Boğularak öldürüldüğü anlaşılan kız çocuğunun bir Hindu tapınağında günlerce uyuşturulup tecavüze uğradığını ve dövüldüğü açıklandı. Tecavüz ve cinayet suçlamasıyla toplam 8 erkek tutuklandı.
AMAÇ MÜSLÜMANLARI KAÇIRMAK
Polis, sanığın kızı bilerek hedef aldığını çünkü egemen Hinduların göçebe Müslüman aşiretini bölgeden sürmek istediklerini ifade etti.
Ulusal Suç Kayıtları Bürosu'nun son rakamlarına göre 2015 yılında Hindistan'da yaklaşık 11.000 çocuk tecavüz vakası rapor edildi.
KAÇIRAN KOMŞU ÇIKTI
Kız çocuğunun cansız bedeni, Uttar Pradesh eyaletinin Etah semtindeki bir düğünden kaybolduğuktan sonra sabah saatlerinde bir şantiyede bulundu. Polis, düğün için çadır kuran komşulardan birinin, kızı tenha bir binaya çektiği şüphesiyle gözlatına alındığını açıkladı. Etah Emniyet Müdürü, sözkonusu şahsın kaçtığını ancak saatler içinde yakalanıp tutuklandığını belirtti.
8 KİŞİ TUTUKLANDI
Boğularak öldürüldüğü anlaşılan kız çocuğunun bir Hindu tapınağında günlerce uyuşturulup tecavüze uğradığını ve dövüldüğü açıklandı. Tecavüz ve cinayet suçlamasıyla toplam 8 erkek tutuklandı.
AMAÇ MÜSLÜMANLARI KAÇIRMAK
Polis, sanığın kızı bilerek hedef aldığını çünkü egemen Hinduların göçebe Müslüman aşiretini bölgeden sürmek istediklerini ifade etti.
Ulusal Suç Kayıtları Bürosu'nun son rakamlarına göre 2015 yılında Hindistan'da yaklaşık 11.000 çocuk tecavüz vakası rapor edildi.
Suudi Arabistan'da 35 Yıl Sonra İlk Kez Sinema Açılacak
Suudi Arabistan, Black Panther filminin gösterildiği ilk seansla, 35 yıl sonra ilk kez bir sinema açacak. Bu durum, ülkedeki reform hareketlerinin de önemli bir işareti olarak kabul ediliyor.
Suudi Arabistan'ın sinema yasağını kaldırma kararı, toplumdaki daha genel bir değişimin yansıması. Riyadyönetiminin son 35 yıldır ilk kez ülkede bir sinema açma kararı, Suudi Arabistan'daki daha geniş kapsamlı bir dönüşümün de işareti. On yıllar süren yasağın ardından, sinemaya gidilmesine şimdi neden izin veriliyor?
DEĞİŞİMİN İKİ SEBEBİ VAR
Tahttaki Suud hanedanı 20. yüzyılda gücünü iki kaynaktan alıyordu. Büyük petrol zenginliği ve muhafazakar din adamlarıyla gayriresmi uzlaşma.
Ancak şimdi ülke, artık petrol zenginliğinin kamu harcamalarına ve istihdam yaratmaya yetmediği, din adamlarının kraliyet ailesinin yeni liderleri üzerindeki nüfuzunun eskiye kıyasla azaldığı 21. yüzyıla uyum sağlamak zorunda.
GENÇ NÜFUSLA BAĞ KURMAK İSTİYORLAR
Suudi Arabistan'ın nüfusu, diğer Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi büyük ölçüde genç. 32 milyonluk nüfusun büyük kısmı 30 yaşın altında. Kral Salman, en ufak oğullarından birini, 32 yaşındaki Muhammed bin Selman'ı, kısmen bu genç nüfusla bağ kurabilmek için veliaht prens yaptı.
Ancak kısaca MBS diye tanınan veliaht prensin önünde zor bir görev var.
Genç Suudiler'in, büyük ihtimalle anne ve babalarınınkiyle aynı standartlarda yaşayamayacağı, daha az petrole bağımlı bir ekonomiye geçişe nezaret etmesi gerekiyor. Gençlerin kamuda garanti işleri olmayacak ve özel sektörde de daha sıkı çalışmak zorunda kalacaklar.
Barınma masraflarındaki artış genel bir şikayet, sağlık ve eğitim de özelleştirilmeye başlanıyor.
Batılı gözlemciler uzun süredir Suudi Arabistan'ın en nihayetinde halka dağıttığı ekonomik yardımları kesmek zorunda kalacağını ve bunun da daha fazla siyasi hak verilmesi baskısını beraberinde getireceğini söylüyor.
Ancak MBS, farklı bir model öneriyor gibi görünüyor.
"DAHA ÇOK ÇALIŞ, DAHA ÇOK EĞLEN"
Uygulamada "Daha sıkı çalışın, sistemi eleştirmeyin ama daha fazla eğlenin" diyor.
Komşu Dubai'deki gibi, daha fazla siyasi özgürlük yerine daha fazla sosyal özgürlük öneriyor. Sinemalar da bunun bir parçası.
SUUDİLER NE İSTİYOR?
Ama Suudiler gerçekten daha liberal bir toplum istiyor mu?
Suudi yetkililer, uzun yıllardır halkın muhafazakar olduğunu, şimdiyse daha açık, dinamik ve teknoloji teknoloji meraklısı bir toplum izlenimi verdiklerini söylüyor.
Aslında, Suudi Arabistan'daki sosyal tutumlar çok çeşitli. Büyük bir toprak parçasına yayılmış insanların çok farklı yaşam deneyimleri ve gelir düzeyleri var.
Bir milyondan fazla Suudi ülke dışında eğitim görürken, diğerleri yoğun biçimde geleneksel kültürlerini yaşıyor. Kadınların yaşamları çok farklı
Özellikle kadınların yaşamları birbirinden çok farklı. Çünkü eğitim görme, seyahat etme ve çalışmalarına erkek vasileri, evli değillerse babaları, evlilerse kocaları karar veriyor.
Hükümet, kadınların otomobil sürme yasağına son verir ve yıllardır yasaklanan konserleri ve filmleri teşvik ederken, değişimin hızı ve ülkenin geliştirmesi gereken kültür türleriyle ilgili bir tartışma yapılıyor.
Bu tartışma, konu kadın haklarına geldiğinde özellikle yoğunlaşıyor.
YASAK FİİLEN DELİNMİŞTİ
Mesele filmlere geldiğindeyse, teknoloji zaten sinema yasağını bir saçmalığa dönüştürmüştü.
2014'te yapılan bir ankete göre Suudi kullanıcıların üçte ikisi her hafta bir kez internette film izliyor. Her 10 Suudi'den 9'unun akıllı telefonu var.
Suudiler, Bahreyn ve Dubai'ye yapılan ucuz uçak seferleriyle oradaki sinemalara gidebiliyor.
Devlet havayolu şirketi Suudi Havayolları uçuşlarında film gösteriyor. Ancak çıplak kollar ve şarap şişeleri gibi "uygunsuz" görüntüler çoğunlukla buzlanıyor.
Ülkede spontane film festivalleri bile yapılıyor.
Ayrıca Suudiler film yapmaya da başladı. Wadjda filmi Cannes'da Altın Palmiye ödülü aldı. "Barakah Barakah ile buluşuyor" adlı bir romantik komedi de çekildi. Sinemaların ortağı Suudi varlık fonu
Suudi hükümetinin bir araştırmasına göre, halk geçen yıl diğer Ortadoğu ülkelerinde eğlence ve konaklamaya 30 milyar dolardan fazla para harcadı.
Bu rakam, Suudi Arabistan'ın Gayrisafi Yurtiçi Hasılası'nın yüzde 5'ine yakın.
Petrol geliri düşen ekonomide yeni sektörler canlandırılmaya çalışılırken, eğlence sektörünü açıp, istihdam yaratabilecek bu parayı ülke içinde tutmak gibi gayet açık bir ekonomik argüman var.
Aslında Suudi Arabistan'da açılan ilk sinemaların sahibi de uluslararası zincir AMC ile ortaklığa giden Suudi varlık fonu.
DİN ADAMLARIN ROLÜ DEĞİŞİYOR
Hükümet sadece sinema açmıyor, bunlardan kar elde etmeyi de umuyor.
Aslında doğru soru "Neden şimdi?" yerine, "Neden bu kadar uzun sürdü?" olabilir.
Aslında yasağın hiç kamuoyunun tutumuyla ilgisi yoktu. Muhafazakar sosyal politika, kısmen nüfuzlu din adamlarını tatmin etmek için tasarlanmıştı.
Bu gayriresmi pazarlıkta din adamları otoriteye boyun eğilmesini vaaz ediyor, karşılığında sosyal yaşam ve aile hukukunda büyük bir etkiye sahip oluyorlardı.
Bu din adamlarının siyasi ve sosyal rolleri değişiyor.
Evet, devletin atadığı din adamları hala görevlerinde, hala muhafazakar görüşlerini vaaz ediyorlar ancak siyasi liderlerin kararlarına saygı gösteriyorlar.
2017'de ülkenin baş müftüsü, sinameların "utanmazca ve ahlakdışı" filmler gösterebileceğini ve iki cinsiyetin bir arada olmasını teşvik edebileceğini söylemişti.
Eskiden böyle bir karar tartışılırdı, ancak artık durum bu değil. Din adamlarına daha az güç sinyali Din adamları ülkenin kuruluşundan beri, otoriteye sosyal onay ve boyun eğişe yardım eden önemli kanaat önderleri olarak görülmüştü.
Ama din adamlarının sosyal nüfuzu aynı zamanda, bir şeye karşı çıktığında halkın önemli kesimlerini peşlerinden sürükleyebilmeleri anlamına da geliyordu.
HANEDAN, DİN ADAMLARININ GÜÇLENMESİNİ İSTEMİYOR
Ülkenin mevcut lider kadrosu, aşırılık yanlısı İslamcılara ilham verseler de siyasi gücü paylaşmak için daha barışçıl talepler dile getirseler de din adamlarının güçlenmesinin siyaseten tehlikeli olduğunu düşünüyor.
Hükümet, din adamlarının geçmişe kıyasla daha az güç ve nüfuza sahip olacaklarının işaretlerini veriyor.
Riyad'daki sinemada yapılan ilk gösterim de eğlence ve dinlence sektörünün, derin siyasi, ekonomik ve sosyal hareketliliği gözler önüne serebileceğini gösteriyor.
Genç Suudiler'in, büyük ihtimalle anne ve babalarınınkiyle aynı standartlarda yaşayamayacağı, daha az petrole bağımlı bir ekonomiye geçişe nezaret etmesi gerekiyor. Gençlerin kamuda garanti işleri olmayacak ve özel sektörde de daha sıkı çalışmak zorunda kalacaklar.
Galatasaray Kadın Basketbol Takımı EuroCup şampiyonu oldu
Galatasaray Kadın Basketbol Takımı, ikinci kez EuroCup şampiyonu oldu.Galatasaray Kadın Basketbol Takımı, EuroCup finali rövanşında İtalyan ekibi Reyer'e 72-65 yenilmesine rağmen ilk maçtaki 22 sayılık avantajla şampiyonluğa ulaştı.
Sarı-kırmızılılar, İstanbul'da yapılan ilk maçta 90-68 yendiği Reyer ile İtalya'nın Venedik kentinde karşılaştı.
Çekişmeli başlayan maçta Galatasaray, ilk 4 dakikayı 8-5 önde geçti. Galatasaray'ın Işıl Alben, Dubljevic ve Petronyte ile bulduğu sayılara 3 sayı çizgisinin gerisinden kaydettiği basketlerle cevap veren Reyer, 8. dakikada öne geçti: 15-14. Kalan bölümde Reyer'in yaptığı hataları iyi değerlendirerek Petronyte ve Davis ile sayılar bulan Galatasaray, ilk çeyreği 20-16 önde tamamladı.
Reyer, ikinci periyodun başında yakaladığı 10-0'lık seriyle öne geçerek 12. dakikada 6 sayılık fark yakaladı: 26-20. Birçok top kaybı yapan sarı-kırmızılılar karşısında Reyer, Williams, Walker ve Bestagno'nun kazandırdığı sayılarla 16. dakikayı 32-26 önde geçti. Ardından Galatasaray Petronyte'nin savunmada ve hücumda sergilediği etkili performansla farkı azaltsa da Ruzickova ile boyalı alandan sayılar bulan Reyer, soyunma odasına 38-34 önde gitti.
İkinci yarının başında basit top kayıpları yapan Galatasaray karşısında De Pretto ile etkili olan Reyer, 23. dakikayı 44-36 önde geçti. Reyer, Williams'ın pota altından ve 3 sayı çizgisinin gerisinden üst üste attığı basketlerle 27. dakikada farkı çift hanelere çıkardı: 54-43. Galatasaray, Davis'in arka arkaya attığı sayılarla çeyreğin bitimine 58 saniye kala farkı 4'e düşürdü: 56-52. Reyer, final periyoduna 58-52 üstün girdi.
Dördüncü periyodun ilk bölümünde Williams, Dotto ve Walker ile basketler bulan Reyer, 34. dakikada 12 sayılık fark yakaladı: 66-54. Kalan bölümde farkı düşüren Galatasaray, karşılaşmadan 72-65 mağlup ayrılmasına karşın ilk maçta elde ettiği 22 sayılık avantajla FIBA EuroCup'ın sahibi oldu.
AVRUPA'DAKİ ÜÇÜNCÜ KUPA
Galatasaray, organizasyonda mutlu sona ulaşarak Türkiye'ye üçüncü Avrupa kupasını getirdi.
Sarı-kırmızılı takım, 2008-2009 sezonunda FIBA Avrupa Kupası, 2013-2014 sezonunda ise FIBA Avrupa Ligi şampiyonluğu yaşamıştı.
ŞAMPİYON KUPASINI ALDI
Galatasaraylı oyuncular ve teknik heyete, madalyalarını FIBA Avrupa Başkanı Turgay Demirel verdi. Demirel, FIBA EuroCup Kupası'nı takım kaptanı Işıl Alben'e takdim etti.
Kupa töreninin ardından saha ortasında basın mensuplarına poz veren sarı-kırmızılı oyuncular ve teknik heyet, Quenn'in "We are the champions" şarkısı eşliğinde şampiyonluğu taraftarlarıyla kutladı.
Sarı-kırmızılı basketbolcular, kupayı taraftarlara götürerek şampiyonluk sevincini paylaştı.
Öte yandan, FIBA Avrupa Kupası'nda ikincilikle yetinmek zorunda kalan Reyer'in teknik ekibi ve oyuncuları ise madalyalarını FIBA Avrupa İcra Kurulu Direktörü Kamil Novak'dan aldı.
REYER: 72 - GALATASARAY: 65
Salon: Palasport Taliercio
Hakemler: Andris Aunkrogers (Letonya), Janusz Calik (Polonya), Boris Krejic (Slovenya)
Reyer: Williams 16, Carangelo, De Pretto 9, Ruzickova 12, Little 8, Kacerik, Micovic, Walker 11, Dotto 4, Bestagno 12
Galatasaray: Epoupa 4, Işıl Alben 8, Quigley 5, Dubljevic 8, Petronyte 19, Kobryn, Davis 21, Tuğba Taşcı
1. Periyot: 16-20
Devre: 38-34
3. Periyot: 58-52
Kılıçdaroğlu'dan 'aday olacak mısınız' sorusuna yanıt
Erken seçimle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Haziranda söz veriyorum bu ülkeye huzur gelecek" dedi. CHP lideri adaylığı hakkındaki soruyu ise "Bunu ben değil PM ve yetkili organlarımız belirler" şeklinde yanıtladı.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran olarak belirlenen erken seçim gündemiyle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu.
"Haziranda seçimleri gerçekleştireceğiz. Haziran güzel ve aydınlık bir ay. Karanlığın az aydınlığın fazla olduğu bir ay. Kirazların bol olduğu bir aydır. Haziran iyilerin galip geldiği kötülerin yenildiği bir aydır" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Hepimiz haziran için mücadele edeceğiz. Bu ülkenin gerilimden büyük acılar çektiğini biliyoruz. Hepimiz haziran için mücadele edeceğiz. Haziranda söz veriyorum bu ülkeye huzur gelecek. Demokrasiyi getireceğiz. Ağaçlar gerçek anlamda çiçek açacak."
Kılıçdaroğlu, kamuoyunun cevabını merakla beklediği 'aday olacak mısınız' sorusunu ise "Bunu ben değil PM ve yetkili organlarımız belirler. Önümüzdeki günlerde PM'yi toplayacağız. Adayımızı böylece belirleyeceğiz" diyerek yanıtladı.
"DİĞER PARTİ LİDERLERİYLE GÖRÜŞÜYORUZ"
Gelen soru üzerine ittifak konusuna da değinen CHP lideri, "Diğer parti liderleriyle görüşüp bir karar alacağız. Kim demokrasiden yanaysa, tek adam rejimine karşıysa herkesi haziran ayında bekliyoruz" diye konuştu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
SON YORUMLAR